Yeraltındaki hidrolik sistemi bütün parçaları ile birlikte (beslenme alanı, yeryüzüne çıkış noktaları ve yeraltındaki kısımları gibi) tanımlamakta kullanılır.
Jeotermal kaynakların içerdiği ısı enerjisinin kaynağı, Dünya’nın derinliklerindeki “magma” denilen erimiş kayaç kütlesidir. Yeraltına sızan yağmur, kar ve deniz suları burada gözenekli ve geçirimli özellikleri bulunan hazne kayalarda toplanır. Hazne kayaların üzerinde geçirimsiz örtü kayalar vardır. Isı, yerkabuğundaki kırık veya çatlaklarda dolaşan akışkan vasıtasıyla yeryüzüne aktarılır. Eğer yerkabuğunda doğal su dolaşımını sağlayacak yeterli kırık yoksa ve ısı birikimi saptanırsa, oluşturulacak yapay kırıklardan dolaştırılacak akışkanlardan enerji elde edilmesi mümkündür. Doğal olarak yeryüzüne ulaşan veya uygun teknolojiler kullanılarak yeryüzüne çıkarılan buhar ve sıcak suyun içerdiği ısı enerjisinden ya doğrudan ya da başka enerji türlerine dönüştürülerek yararlanılmaktadır ( Şekil 2.1).
Jeotermal kaynakların üç önemli bileşeni vardır:
- Isı kaynağı,
- Isıyı yeraltından yüzeye taşıyan akışkan,
- Suyun dolaşımını sağlamaya yeterli kayaç geçirgenliği.
Jeotermal alanlarda sıcak kayaç ve yüksek yeraltı suyu sıcaklığı normal alanlara göre daha sığ yerlerde bulunur. Bunun başlıca nedenleri arasında:
- Magmanın kabuğa doğru yükselmesi ve dolayısıyla ısıyı taşıması,
- Kabuğun inceldiği yerlerde yüksek sıcaklık farkı sonucunda oluşan ısı akışı,
Yeraltı suyunun birkaç kilometre derine inip ısındıktan sonra yüzeye doğru yükselmesi gösterilebilir.
Jeotermal sistemler dört ana başlık altında sınıflandırılabilirler: buhar ağırlıklı (kuru buhar); sıvı ağırlıklı (sıcak su); jeo-basınçlı sıcak oluşumlar (geopressured) ve HDR (HotDry Rock – HDR) – kızgın kuru kaya ( Parlaktuna, 2006).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder