31 Temmuz 2013 Çarşamba

Türkiye Rüzgar Enerjisi

Rüzgar


Rüzgar

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Müdürlüğü tarafından yayınlanan  Rüzgar enerji atlası, yatırımcılara rüzgar sahaları konusunda  detaylı bir şekilde yön göstermektedir.Bu atlas proje sahasının yerini belirlemede yatırımcılara büyük kolaylık sağlamaktadır.Potansiyel sahalar belirlendikten sonra ilgili arazilerde Rüzgar ölçümü  yapılmalı ve proje geliştirilerek Lisans için  başvurulabilir.Enerji santrali yatırım kararı verebilmek için öncelikle proje sahasında en az bir sene  kurulacak türbinin hub yüksekliğinde Rüzgar ölçümüyapılmalıdır. Rüzgar yönü, Rüzgar hızı, sıcaklık, nem ve basınç Rüzgar ölçümü sırasında ölçülmesi gerekli meteorolojik değişkenlerdir. Rüzgar ölçümü uzmanlık gerektirir. Bu yüzden lçüm konusuna dikkat edilmelidir.  Rüzgardan elde edilecek gücün büyüklüğü Rüzgar hızıyla doğru orantılıdır ve aşağı yukarı hızdaki 2 birimlik artış Rüzgar gücünde 8 birimlik artışa neden olacaktır. Bu yüzden ölçüm sırasında yapılacak ufak hatalar yatırımın ekonomik karlılığını çok daha fazla etkileyecektir
Ayrıca Şirketimiz  yenilenebilir enerjiden elektrik üretmek  ve işletmek amacıyla  rüzgar enerjisi yatırımlarındaki  projelerin ön değerlendirilmesini yaparak gerek teknik gerekse finansal açıdan ortaklıklar kuruyor ve enerji projelerinin gerçekleşmesini sağlamaya çalışıyoruz.Bu konuda, hazırladığımız   3 değişik proje çeklist sayfalarından herhangi birine verilerinizi yazarak gönderebilirsiniz.Checklist_proje1 /  Checklist_proje2 Checklist_proje3
Şirketimiz Rüzgar enerjisi,fotovoltaik ve bioenerji projeleri planlayarak gerçekleştirmekte ve işletme planları yapmaktadır..Geliştirme faaliyetleri sonucu gelişmekte olan Enerji piyasasında  tutarlı bir hedef izlemektedir.Faaliyetimizin ağırlık noktası ,toplam sermaye karlılığı en az % 10 olan iktisadi açıdan yüksek verimlilik arz eden Bioenerji ,rüzgar enerjisi ve fotovoltaik enerji alanındaki projelerdir.
Rüzgar Ölçüm Sistemi ve Direk İmalatımız Deneyimlerimiz sonucu 30m 50m 60m 70m 80m rüzgar ölçüm direk ve sistem montajı yapmaktayız.Rüzgar ölçüm detayları ile ilgili olarak Raporlama veri analizi içeriği - Rüzgar ölçüm teklif dosyalarını inceleyerek bilgi sahibi olabilirsiniz.Yapılan ölçümlerin banka kredilendirilmesi için  akredite olarak raporlanması gerekmektedir.
Soleaenerji rüzgar enerjisi yatırımlarının tüm aşamalarında danışmanlık hizmetleri vermektedir. Rüzgar çiftliği kurulmaya aday bölgenin ön değerlendirmesi, veri toplama çalışmaları, fizibilite etüdü gibi çeşitli aşamalarda veya projenin tamamı boyunca hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.Lisans alınmış veya lisans alınabilecek projelerin yapması gereken içerikli bilgi takibi çok önemlidir.Enerji yatırımları konunun her yönüyle takip istemektedir.Alttaki yazı Avrupa'dan Türkiye Rüzgar enerji sektörüne yapıcı,bilinçli bir bakışın göstergesidir,
Projelerin Geliştirilmesi için Yol Haritası;


1 - Yer Seçimi

  Aday çiftlik sahasına ait mevcut rüzgar verilerinin temin edilmesi (meteoroloji kurumlarından).
 Yerel bilgilerin temin edilmesi (yerel halktan ve arazi incelemesinden).
 Harita çalışması.
 Arazi yapısı çalışması.
 Arazi mülkiyetinin araştırılması.
 Çevredeki gerilim hatlarının incelenmesi.
 Yol durumunun incelenmesi.
 Zemin incelemesi.


 2 - Rüzgar Ölçümleri ve Meteorolojik Ölçümler;  

Ölçüm direği kurulacak noktaların ve direk özelliklerinin belirlenmesi.
 Ölçüm cihazlarının ve direklerin seçilmesi ve temin edilmesi.
 Ölçüm istasyonlarının kurulması.
 Ölçümlerin alınması (en az 12 ay süre ile).
 Verileri düzenleme ve değerlendirme.
Yatırımcıların Rüzgar ölçümleri  konusunda son derece dikkatli olmaları gerekmektedir.Tecrübelerimiz bir çok yatırımcının ne zaman? nerede?nasıl? hangi şartlarda? rüzgar ölçümü yapılması gereğini bilmemektedir.Bu konuda son derece bilgili hareket edilmesi gerekmektedir.Rüzgar yatırım Projelerinin bulunduğu saha üzerinde konulacak Rüzgar Türbinlerinin gerçek koordinatları 1 yıllık Rüzgar ölçüm datalarının değerlendirilmesi ( ki bu değerlendirme kesinlikle akredite bir kuruluş tarafından yapılması şarttır) sonucu yapılacak raporlamada belirlenir.Fakat Mevcut projelerde Rüzgar sahasının en verimli bir şekilde kullanılabilmesi için Türbin gücü,Türbin yüksekliği,koordinatları nasıl belirlendi? Her şey tersten diyebilir miyiz? EVET İşte Rüzgar ölçümlerinin Önemi,Milyonlarca bedeller tutabilecek yatırımların en hassas ve en önemli detayı.


3 - Fizibilite ve finans sağlanması ,co2 emisyon azaltımı ek gelir sağlama

 Kurulacak tesis için kapasite seçimi.
Optimum kurulu güç tespiti.
Ünite sayısı ve kapasitelerinin belirlenmesi.
Türbin tipi ve özelliklerinin belirlenmesi.
Elde edilen verilere dayanılarak, enerji üretiminin ekonomik açıdan yapılabilirliği incelenir.Fizibilite gerçek değerlere yakın olmalı.Micrositting raporlarının hazırlanması,uluslar arası finans sağlanabilmesi için  due dilligence raporlarının hazırlanması.
Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütler karbon kullanımı kısıtlı olan bir ekonomiyi teşvik etmektedir.is faaliyetlerinizin karbon kazanç ve yükümlülüklerini maliyet-etkin olarak yönetmenizi sağlayacak bir karbon pazarı oluşmaktadır.CDM/JI olarak bir rüzgar enerjisi projesi geliştirmek, proje geliştiricileri için,karbon finansmanından, büyük boyutta ilave gelir akısı sağlar- Karbon ticareti, yani salmadığınız CO2 eşdeğer (bildiğiniz gibi Kyoto 6 sera gazı ile ilgili sınırlar getirmektedir. CO2, CH4 veya N2O gibi) emisyonlarının satışı ile, teknoloji yeniliği, salınmayan emisyon miktarına göre yatırımınızın %20-%80’i oranında destekleyebilirsiniz. Bir yenilenebilir enerji yatırımı için fiyatlar, şu günlerde 5.5 – 6.0 Euro/VER (1 VER = 1 ton CO2) olarak değişmektedir. Bu net bir fiyattır. Yani PDD (Project Design Document)nizi hazırlayan firmanın aldığı komisyon
çıkarıldıktan sonra yıllık elinize geçecek kredi miktarının birim değeridir.- VER hesabı kısaca ürettiğiniz elektrik miktarının 0.77 gibi (Türkiye için Emisyon Azaltım Katsayısı) bir değerle çarpılarak yapılır. Her ülke için Emisyon Azaltım katsayısı değişir. Bu değer yıllara ve yatırım yapılan ülkenin enerji üretim (kabaca elektrik üretim) profiline göre değişir ve PDD ile belli metodolojilere göre hesaplanır. Örneğin 50 MW’lık bir rüzgar santrali için yıllık VER 150.000’dir, yıllık gelir ise mesela 6 Euro için
150.000 x 6 = 900.000 Euro’dur. Bu satış VER’ler için şimdilik 2012 yılına kadar senelik yapılır. Diyelim 2010’da çalışmaya başlayan santral, 2.700.000 Euro gelir sağlamış olur.Bu değerler yaklaşık değerlerdir.

4 - Proje Takibi 

Elverişli Sahaların Belirlenmesi ( güç yoğunluğunun 300 w/m2 üstü alanların ve kurulabilecek rüzgar çiftliğinin T.E.İ.A.Ş bağlantısının mümkün olabildiği fizibıl  alanlar)
Arazi İncelemesi (1/25000 ölçekli UTM ve 1/5000 ölçekli kadastral paftaların temini ile koordinat alınarak  optimum türbin yerlerinin belirlenmesi)
Jeo-teknik Hizmetler
Proje Geliştirme, İzleme ve Değerlendirme
Teknoloji Transferi ve Kapasite Artırımı
Anahtar Teslimi Proje Yönetimi
Çevre Değerlendirmesi
Enerji Planlanması ve Kaynak Analizi
Teknoloji Araştırması, Geliştirme ve Uygulaması
Ürün Testleri , Değerlendirme ve Geliştirme
Pazar Araştırması, Ürünün Değerlendirmesi ve Geliştirme İncelemeleri
Saha İncelemesi ve Fiili İnşaat İçin Çözümler


RÜZGAR HIZ TANIMLANMASI
 BOFORKnotKm/saatm/snD.MiliTanımı
011,850,511Sakin
11,03,01,855,560,511,540.7-3.5Esinti
24,06,07,4111,112,063,093.6-7.5Hafif Rüzgar
37,010,012,9618,523,605,147.6-12.2Tatlı Rüzgar
411,015,020,3727,785,667,7212.3-17.8Mudetil Rüzgar
516,021,029,6338,898,2310,80 17.9-24Firişka
622,027,040,7450,0011,3213,8924.1-31.0Kuvvetli Rüzgar
728,033,051,8661,1214,4016,9831.1-38.3Mudetil Fırtına
834,040,062,9774,0817,4920,5838.4-46.4Fırtına
941,047,075,9387,0421,0924,1846.5-54.7Kuvvetli Fırtına
1048,055,088,90101,8624,6928,2954.8-63.6Ağır Fırtına

RÜZGAR ENERJİSİ

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARININ BAŞINDA RÜZGAR ENERJİSİ VAR... SON SÖZ: Her şeye rağmen rüzgar enerjisi fosil yakıtlara oranla iyi bir enerji sistemidir. Bu yüzden bir çok dünya ülkesinde bu enerji kaynağından yararlanılmaktadır. Bu sistem ile küresel ısınmayla az veya çok mücadele sergilenebilinir.



RÜZGAR ENERJİSİ

 
Hava sıvılardan farklı olarak daha büyük alana yayılmıştır. Havada sürekli olarak (az veya çok) her zaman rüzgar bulunmaktadır. Bu rüzgarın sağladığı kuvvet kinetik enerjiye dönüşerek rüzgar (sıcak ve soğuk havanın yerdeğiştirmesine rüzgar denir) enerjisini oluşturmaktadır. Rüzgar enerjisinden genelde elektrik üretilmektedir.

Rüzgar enerjisini oluşturan cisimlere "rüzgar türbini" denir. Bu türbinler 3 bölümden meydana gelir.

1-Pervane Kanatları: Rüzgarın gücüyle pervane kanatları çalışmaya başlar, pervaneler çalışmaya başladıktan sonra rüzgarın gücü kinetik enerjiye dönüşür ve böylece enerji sağlanır.

2-Şaft: Kinetik enerjinin sağlanmasıyla pervanelerin dönmesine bağlı olarak şaft da dönmeye başlar. Şafta bağlı olan motor içinde hareket oluşur ve motorun çıkışında enerji sağlanmış olunur.

3-Üretec (jeneratör): Çok basit bir çalışma şekli vardır. Bu üretecin içersinde mıknatıslar bulunur, bu mıknatısların ortasında ise ince tellerle sarılmış bir bölüm bulunur. Pervane döndüğü zaman bu sarılmış bölüm ertaftaki mıknatısların ortasında dönmeye başlar. Bunun sonucunda ise alternatif akım oluşturur.

Buraya kadar size kısaca rüzgar enerjisinin tanımını ve içerisnde neler olduğunu ayrıca enerjinin nasıl meydana getirdiğini anlattım. Bundan sonra ise Rüzgar enerjisinin çevre ile olan ilişkisi, ekonomisi, yararları ve zararları hakkında bilgi vereceğim.

RÜZGAR ENERJİSİNİN ÇEVREYE KATTIĞI NEDİR?

Rüzgar enerjisi sizinde bildiğiniz gibi rüzgarlar tarafından oluşan bir kinetik enerjidir. Dünyamız var olduğu sürece rüzgarlarda var olacaktır. Dünyamızda bazı kesimlerde (alçak ve yüksek) rüzgarlar değişiklik göstermektedir. Bu yüzden rüzgar enerjisi her yerde aynı enerjiyi sağlamaz. Bu yüzden rüzgar türbinlerinin seçileceği alanların iyi tespit edilmesi gerekir. Bildiğiniz gibi dünyamızda fosil yakıtlar kullanılmaktadır ancak bu fosil yakıtların kullanılması dünyamıza oldukça zarar vermektedir ve bu fosil yakıtlar belli bir zamandan sonra tükenmeye mahkumdur. Ancak rüzgarda böyle bir şey yoktur ve çevresel bakımdan çok iyi bir enerji kaynağıdır.  Rüzgar türbinlerinin yapılacakları yerler genelde denizler veya düz arazilik yerlerdir.

RÜZGAR ENERJİSİNİN EKONOMİYE KATKISI NASILDIR?

Rüzgar enerjisinin ekonomiye katkısı oldukça fazladır.Brüt potansiyelinin yılda yılda 400 milyar kWh olduğu düşünülmektedir. Teknik potansiyelinin ise 120 milyar kWh olduğu düşünülmektedir. Söz konusu teknik potansiyel  yıllık elektrik üretiminin 1.2 katıdır. Ancak Türkiye genelinde güvenilir rüzgar enerjisi potansiyeli  12 milyar kWh/yıl olarak hesaplanmaktadır.




YıllarKurulu rüzgar gücü (MW)Ortalama rüzgar elektriği üretimi (milyon kWh)Türkiye elektrik enerjisi tüketimi (milyar Kwh)Tüm elektirk enerjisi tüketimindeki payı (%)
20003006751350,5
2005135930582001,53
2010297967032902,31
20155142115703982,91
20207849176605473,23
20239733219006393,43
202511200252007103,55

RÜZGAR ENERJİSİNİN YARARLARI

1-Dünyanın en temiz elektirik üretme sistemidir.
2-Bu enerji için hammade gerekmez.
3-Sürdürülebilir (sürekli olan) bir enerji sistemidir.
4-Hava kirliliğine neden olan bir çevre kirliliği yaratmaz.
5-Maliyeti düşük bir enerji sistemidir.
6-Rüzgar enerjisi hiç bir atık içermez.

RÜZGAR ENERJİSİNİN DEZAVANTAJLARI
1-Gürültülüdürler.
2-Dönen pervaneler sayesinde kuşların ölümüne sebep olabilirler.
3-Çok büyük alanlara inşa edilirler.
4-Radyo, televizyon ve haberlerşme dalgalarını olumsuz etkiler.
5-Bazı arazilerde görüntü bozuklukları oluştururlar.

SON SÖZ:
Her şeye rağmen rüzgar enerjisi fosil yakıtlara oranla iyi bir enerji sistemidir. Bu yüzden bir çok dünya ülkesinde bu enerji kaynağından yararlanılmaktadır. Bu sistem ile küresel ısınmayla az veya çok mücadele sergilenebilinir.

 

 



KAYNAKLAR:
http://www.guneshaber.net/upload/dosyalar/56A_yenilenebilirturkiye.pdf
http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt11/sayi1/001-026.pdf
http://www.bilgiustam.com/ruzgar-enerjisi-nedir-nasil-calisir/ 
             http://cevreanaliz.blogspot.com   Caner ŞEHİT

PETROLÜN BÜYÜKLERİ RÜZGAR ENERJİSİNE YÖNELDİ

Dünya enerji ihtiyacının sürekli artmasına karşın, ham petrol rezervlerinin 30 ila 50 yıl sonrasında tükeneceği gerçeği, dünya petrol devlerini sınırsız kaynağını bulunması ve çevresel ürün olmalarından dolayı yenilenebilir enerjiye yönlendirirken, yatırımlarını bu yönde artmasında diğer önemli etken de Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin uyguladığı teşvikler. Yenilenebilir enerji konusu ABD'li petrol devleri Cheveron ve Exxon Mobirin ilgisini çekmezken, Shell, Total ve BP gibi Avrupalı şirketler, yenilenebilir enerjide yatırımlarını hızla artırıyor.




AB TEŞVİK ETTİ, PETROL DEVLERİ YENİLENEBİLİR ENERJİDE COŞTU


Shell, Hollanda‘da rüzgar çiftliği kurdu
2025 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarının dünya enerjisine katkısının, fosil yakıtların bugünkü katkısının yarısı, hatta üçte ikisi kadar olacağını öngören İngiliz-Hollandalı petrol şirketi Shell, Hollanda kuruluşu Royal Dutch Shell‘in aktivitelerini bu yılın başında biyoyakıtlar, rüzgâr, güneş ve hidrojen enerjilerini kapsayan alternatif enerjiye kaydırdı. Yenilenebilir enerji yatırımları için 1 milyar dolar ayrıldı. Shell, biyoyakıt alamında en büyük pazarlamacılığa ulaşmak isterken, bir taraftan da rüzgara yatırım yapıyor. Halen rüzgar enerjisi kapasitesi 350 megavat olan şirket, 2007 yılında bu rakamı 500 megavata çıkaracak.

Shell-Nuon ortaklığı 200 milyon Euro‘luk yatırım ile Hollanda‘da rüzgar çiftliği kurdu. 36 rüzgar tirbünü ve toplam 108 megavat gücüne sahip olan çiftlikten ilk elektrik verildi. Yıl sonunda tam kapasiteyle çalışacak rüzgar tribünlerinin 100 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayacağı belirtiliyor. ABD‘nin Teksas, Wyoming, Idaho, West Virginia, Califonia ve Hawaii eyaletlerinde de rüzgar enerjisi çalışması yapan şirket, Fırtma dağıtım geliştirme hakkını aldı. 300 megavatlık rüzgar parkını ise West Virginia‘da gerçekleştirdi. Hawaii‘deki rüzgar çiftliğinin ilk aşaması olan Maui projesi 40 megavat güce sahip olacak. Aynı bölgedeki, Auvvahi projesinin de rüzgar ve hidroelektrik üretimini kapsaması planlanıyor. Auvvahi rüzgar projesinde ilk faz 2008‘de tamamlanacak. Böylelikle, Maui‘nin yaklaşık yüzde 20 enerji ihtiyacı rüzgar türbinlerinden karşılanacak. 200 milyon dolara mal olması beklenen proje 3 ila 5 yıl içinde bitecek. Shell, Alman Solar-World AG ile yılda 80 megavat güneş enerjisi üretiyor. Şanghay‘daki Tongji Üniversitesi ile de en az iki hidrojen istasyonunun kurulması konusunda araştırmalar yapıyor. Geçen ay ise Saint-Gobain şirketi ile güneş paneli üretimi için anlaşma yapan Shell, 20 megavatlık üretimle yılda 6 bin Avrupalı‘nm enerji ihtiyacını karşılayacak. 

Total Güneş‘e Yatırım Yapıyor
Fransız Petrol Şirketi Total ise, güneş enerjisi üretimi için Fransa Elektrik Kurumu ile birlikte çalışıyor. Şirket, güneş panelleri ile enerjinin yüzde 10-15‘ini hapsederek, elektrik enerjisi üretiyor. Güney Afrika‘da 8 bin 200 mekan güneş enerjisi ile üretilen elektrikten faydalanıyor. 2007 ortasında bu sayının 15 bine çıkması bekleniyor. Fas‘ta 22 bin mekan güseş enerjisinden yararlanıyor. Total, Cezayir, Şili, Küba ve Peru‘da güneş enerjisi için görüşmelerini sürdürüyor. Kuzey Fransa‘da yer alan Mardyck‘te 2003 yılında kurduğu rüzgar çiftliği ile ısınma dahil 15 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayan şirket, geçen yılda Güney Fransa‘da Aveyron bölgesinde rüzgar çifdiği inşa etmek için seçildi. 2008‘den itibaren 30 rüzgar türbini ısınma dahil 140 bin kişinin ihtiyacını karşılayacak. Şirket, 2001 yılından beri de Arjantinde bin 400 megavatlık hidroelektrik tesisini işletiyor. 

BP, 10 yılda 8 milyar dolar yatırım yapacak
ingiliz petrol devi BP de alternatif enerji yatırımlarına hız verdi. 2005 yılında Alternatif Enerji İş Kolu‘nu kuran BP, doğalgaz ile birlikte güneş, rüzgar ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları konusunda yaptığı çalışmaların aynı çatı altında topladı. Önümüzdeki 10 yıl içinde Alternatif Enerji İş Birimi‘ne yaklaşık 8 milyar dolarlık yatırım yapılacak. BP, 2015 yılında sera gazları emisyonunu yılda 24 milyon ton oranında (6 milyon arabanın yollardan kaldırılmasına denk) indirecek. Uzay araştırmalarında kullanılan güneş enerjisi teknolojisini günlük hayata taşıyan ilk şirket olan BP‘nin dünyada 100 megavatlık fotovoltaik güneş paneli bulunuyor. Şirket şu anda 30 megavat olan rüzgar çiftliklerindeki üretimi, 2010 yılına kadar 2 bin megavata çıkarmayı hedefliyor. Şirket, 2015 yılına kadar dünyadaki en üst düzey rüzgar enerjisi geliştiricilerinden biri olmayı hedefliyor. BP, hidrojen enerjisi olarak adlandırılan ve karbonu tuttuktan sonra ayıran yeni tasarımı ile de düşük karbonlu elektrik üretimi sağlıyor.
Genellikle Avrupa kökenli petrol şirketlerinin yenilenebilir enerjiye yönelmelerinde AB‘nin enerji politikaları ve teşviklerin olduğu belirtiliyor. Avrupa Birliği, 2010 yılında yenilebilir kaynaklardan elektrik kullanımı hedefini AB-15 topluluğu için yüzde 22, AB-25 topluluğu için ise yüzde 21 olarak beiitiedi. Hedefler, yenilebilir elektrik üretiminde bugün olduğu gibi 2010 yılında da hidrolik ve rüzgarın daha etkili olacağını gösteriyor. Birçok AB ülkeleri yenilenebilir enerji yatırımlannı özendirmek için teşvik politikasi uyguluyor. 


ABD‘li şirketler soğuk bakıyor
Avrupalı şirketlerin yönelmeye başladığı yenilenebilir enerji yatırımlarına ABD‘li petrol şirketleri ise pek sıcak bakmıyor. ExxonMobil ve Chevron gibi ABD kökenli şirketlerin ilgisizliğinin ABD yönetiminin politikasından kaynaklandığı belirtiliyor. Serbest piyasanın egemen olduğu ABD enerji politikasında, yenilenebilir enerjinin üretim ve tüketimi piyasa koşullarına bırakılmış durumda. Ancak ABD‘de Ağustos ayında imzalanan yeni Enerji Yasası‘nın şirketleri yenilenebilir enerjiye yönlendirebileceği belirtiliyor. 10 yılda 14.5 milyar dolarlık enerji teşviğinin yaklaşık 3.1 milyar dolar alternatif yakıtlara ayrıldı. ExxonMobil özellikle güneş ve rüzgâr enerjisine sıcak bakmıyor. Şirket, yenilenebilir enerjinin gelecekte enerji denkleminde önemli rolü olmayacağını ileri sürerken, alternatif enerjinin ekonomik olmadığını savunuyor. ExxonMobil kadar katı olmayan Cheveron ise ufak çaplı projeler yapıyor. Şirketin Kaliforniya‘da 3 güneş, Hollanda‘da bir rüzgâr, ve Endonezya‘da bir jeotermal enerji projesi var.


Shell 2025 Global Senaryosu Hazırladı

Shell "Shell Global Senaryolar: 2025"
 raporunda da yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekildi. Raporda, 2025 yılında en çok rüzgar enerjisinin kullanılacağı, rüzgarı termal enerjinin izleyeceği belirtiliyor. Öte yandan, raporda ülkelerin birbirine güvenmediği durumlar ve milliyetçilik sınırlarına göre iki senaryoda, enerji kaynaklarının durumu ele alınıyor. Buna göre, ülkelerin birbirlerine güvenmediği durumda; 2015 yılında petrol 100 milyon varil/gün, gaz 65 milyon varil/gün, kömür 60‘ın üzerinde milyon varil/gün, yenilenebilir enerjiler 30 milyon varil/gün ve nükleer enerji 15‘in üzerinde milyon varil/gün olacak. Aynı senaryoya göre, 2025 yılında ise petrol 115 milyon varil/gün, gaz 90 milyon varil/gün, kömür 85‘in üzerinde milyon varil/gün, yenilenebilir enerjiler 40 milyon varil/gün ve nükleer enerji ise yaklaşık 15 milyon varil/gün düzeyinde. Bayraklar senaryosuna (milliyetçilik sınırları durumunda) göre; 2025 yılı beklentisi rüzgar enerjisinde yaklaşık 10, güneşe bağlı termal enerji 4‘ün üzerinde, biyokatı güçler yaklaşık 3.5, güneş enerjisi 2‘nin üzerinde, jeotermal enerji 1.5‘in üzerinde ve okyanus/dalgaya bağlı enerji 0,2 exajoule düzeyinde tahmin ediliyor. Rüzgar enerjisi neredeyse 20 kat artarken güneşe bağlı termal enerji 4 kat, jeoter-mal enerji de 3 kat artıyor. 


Kim Ne Yapacak?

İngiliz-Hollandalı petrol şirketi Shell: 
Yenilenebilir enerji yatırımları için 1 milyar dolar ayrıldı. Halen rüzgar enerjisi kapasitesi 350 megavat olan şirket, 2007 yılında bu rakamı 500 megavata çıkaracak.

Fransız petrol şirketi Total: Fransa‘nın kuzeyinde kurduğu rüzgar çiftliği ile ısınma dahil 15 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılayan şirket, Güney Fransa‘da 30 rüzgar türbini kurmak için çalışıyor.

İngiliz petrol devi BP: 2005 yılında Alternatif Enerji İş Kolu‘nu kuran BP, önümüzdeki 10 yıl içinde iş birimine yaklaşık 8 milyar dolarlık yatırım yapacak.

Kaynak:
ecoenerji

PARANIZI TÜRKİYE'NİN RÜZGARINA YATIRIN..

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan yenilebilir enerji ile ilgili yatırımcıları Türkiye ’ye çağırdı. Mercan, Türkiye’nin 20 bin MW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi bulunduğunu belirterek, 2023 yılına kadar bu kapasitenin tamamına kullanacaklarını kaydetti.



Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan yenilebilir enerji ile ilgili yatırımcıları Türkiye ’ye çağırdı. Mercan, Türkiye’nin 20 bin MW’lık yenilenebilir enerji kapasitesi bulunduğunu belirterek, 2023 yılına kadar bu kapasitenin tamamına kullanacaklarını kaydetti.
Avrupa Rüzgar Enerji Konferansına katılan Mercan, Türkiye’nin ilk kez stand açarak bu konferansa katıldığını belirterek, Türkiye’nin büyüyen bir ekonomisi olduğunu 2023 yılına kadar kapasitesini kullanmak istediğini söyledi. Şu anda 55 bin MW olan kapasitenin ikiye katlanarak 110 bin MW’a çıkacağını ifade eden Mercan, yenilenebilir enerjinin bu potansiyel içinde yüzde 30’a yakın payı olacağını kaydetti. Yenilenebilir enerjiye verilecek desteklerin makul oranda olacağını ifade eden Mercan, “Şu anda 7.3 kuruşluk destek veriyoruz. Üretilen malzemenin yüzde 55’i Türkiye’de üretilirse yüzde 30 daha fazla alım garantisi veriyoruz. Şu anda 2 bin 200 MW’lık kurulu gücümüz var. Bu demektir ki Türkiye’de hala 18 bin MW’lık potansiyel var” dedi.
Avrupa Rüzgar Enerji Konferansının 2015 yılında Türkiye’de yapılacağını kaydeden Mercan, Türkiye’nin en büyük avantajının pazarının büyüklüğü olduğunu söyledi. Mercan, “Avrupada ki pazar düşerken ve talep artmazken Türkiye bütün yatırımcıların ilgisini çekmektedir” dedi. Türkiye’nin 40 bin MW’lık rüzgar ve güneş potansiyelinin olduğunu kaydeden Mercan, yerlilik oranın artmasıyla birlikte teşvik oranının da biraz daha fazla olduğunu söyledi. http://enerjienstitusu.com

RÜZGAR ENERJİSİ GİTTİKÇE YAYILIYOR

Japonya'da Fukuşima nükleer felaketinin yaşandığı yere rüzgar çiftliği kurulacak.



Japon Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Fukushima kıyısına kurulacak 143 rüzgar türbininde 1 GW enerji üretilecek.
16 kilometrelik bir alana yayılacak olan rüzgar santralinin inşaatı 2020 yılında başlayacak. Santral, dünyanın en büyük rüzgar santrali unvanını Japonya’ya taşıyacak...
Japonya'da bir yandan da ülkenin en büyük solar çiftliğinin kurulması için hazırlıklar başladı.

KAYNAK:NTVMSNBC YEŞİL HABER

Türkiye Rüzgar Enerjisinde Geride Kaldı

Rüzgar enerjisi 2012 yılında dünya genelinde %20 artış gösterdi. Çin Yıllık 81 Milyar Kw/sa üretimiyle ilk sırada yer alırken, Türkiye'nin Rüzgar enerjisinden elektrik üretiminde geri kaldığını gösteriyor.



Türkiye'nin rüzgar enerjisi kapasitesi geride kalan yıllarda %20artarak, dünya genelinde 282 milyar Kw/sa büyüklüğüne ulaşmıştır. Bu miktar Türkiye'nin  229 milyar Kw/sa olan 2012 yılı elektrik ihtiyacını karşılayamasına yetiyor.  Geçen sene tüm dünyada 45 milyar Kw/sa elektrik üretecek türbinler montaj edildi. Bunların yanında ABD, Çin, 13  milyar Kw/sa Rüzgar Enerjisi kapasitesiyle başta kalırken, bunları yaklaşık 2 milyar Kw/sa ile Hindistan, Almanya, İspanya ile ingiltere izledi.

Dünya Rüzgar Enerjisi Konseyinden açıklama geldi;
 Dünya Rüzgar enerjisi Konseyi Genel Sekreteri Steve Sawyer, "Çin soluklanırken, ABD ve Avrupa'da rüzgar enerjisi piyasası hareketliydi. Asya bu alanda önde gidiyor, Kuzey Amerika Asyas'yı izliyor, Avrupa ise çok geride kalmadı" açıklamasını yaptı. Avrupa'da Almanya her yıl Rüzgardan 31 milyar  Kw/sa enerji üretirken, bu ülkeyi 23 milyar Kw/sa ile ispanya takip ediyor. Dünyaya bakıldığında ise Çin 81 milyar Kw/sa ile önde giderken, ABD 60 milyar Kw/sa ile ikinci sırada yer alıyor. İngiltere ise denizde kurduğu rüzgar enerjisi çiftlikleriyle il sırada yer alıyor. Bu alanda danimarka ile Belçikanında yatırımları bulunuyor.

2011 yılı itibariyle rüzgar enerjisinden üretlen elektrik miktarı 1 milyar 806 milyon Kw/sa yükseldi. Geçen yıl 506 milyon Kw/sa bir enerji gücü buna ilave edilince toplam rakam 2012 yılı sonu itibariyle 2 milyar 312 milyon Kw/sa  yükseldi. Türkiye rüzgardan elektrik  üretenler arasında 18. sırada bulunuyor. Türkiye'de Balıkesir, İzmir, Erzincan başta olmak üzere rüzgar enerjisi çiftlikleri kurmaya elverişli bölgeler bulunmaktadır.

Rüzgar Enerjisi Üreten Önemli Ülkeler

1. Çin
2. ABD
3. Almanya
4. İspanya
5. Hindistan
6. İngiltere
7. Portekiz
8. Danimarka
9. Kanada
10.Brezilya
11.Avustralya
12.İsveç
13.Polonya
14.Japonya
15.Hollanda
16.İrlanda
17.Yunanistan
18.Türkiye
19.Belçika
20.Meksika

GE dünyanın ilk akıllı rüzgar türbinini üretti

GE (NYSE: GE), dünyanın en verimli yüksek çıkışlı ve aynı zamanda da ilk akıllı rüzgâr türbini olan 2.5-120’yi tanıttı.



Rüzgar hızının düşük olduğu bölgelerde birinci sınıf verimlilik ve güç üretimini birleştiren türbin, daha düşük maliyetli elektrik sağlıyor.
·         Enerji depolama, gelişmiş kontroller ve tahmin algoritmalarının entegre edildiği 2.5-120, GE’nin ilk akıllı rüzgar türbini olma özelliğini taşıyor.
·         Saniyede on binlerce veri noktasıyla iletişim kurup verileri analiz edebilen 2.5-120, daha yüksek rüzgar santrali enerjisi üretimi, hizmet verimliliği ve yeni gelir kaynakları sunuyor.

GE (NYSE: GE), dünyanın en verimli yüksek çıkışlı ve aynı zamanda da ilk akıllı rüzgâr türbini olan 2.5-120’yi tanıttı. 2.5-120, GE’nin mevcut modeline göre yüzde 25 verimlilik ve yüzde 15 üretim artışı sağlıyor. Rüzgâr hızının düşük olduğu bölgelerde birinci sınıf verimlilik ve güç üretimini bir araya getiren ilk rüzgâr türbini olma özelliği de taşıyor. GE'nin gelişmiş denetimleri, tahmin algoritmaları ve enerji depolama üniteleri olan ilk rüzgar türbini olan 2.5-120’nin ilk prototipi önümüzdeki ay Hollanda'da kurulacak. 

Türbinin sağladığı yüksek verimlilik düzeyi ve çıkış, rüzgâr hızının düşük olduğu bölgelerdeki santral işletmecilerine daha yüksek kazanç sağlıyor. Türbinin gelişmiş kontrolleri, 120 metrelik kanadı kontrol ederek, düşük rüzgarlı bölgelerde daha fazla enerji toplanmasını ve daha yüksek güç çıkışı sağlanmasını mümkün kılıyor. Yüksekliği 139 metre olan kule ise türbini Avrupa ve Kanada gibi bölgelerdeki yoğun orman alanları için ideal bir çözüm haline getiriyor.

GE’nin Yenilenebilir Enerjiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Vic Abate, “2.5-120 modelimiz, rüzgarın kesintili esişini kontrol altına almak için Endüstriyel Internet’ten yararlanarak, doğa ne şekilde davranırsa davransın, tüm dünyaya sorunsuz ve öngörülebilir enerji sağlayan ilk rüzgâr türbini konumundadır. Saniyede on binlerce veri noktasıyla iletişim kurup verileri analiz edebilen 2.5-120, aynı adada çevredeki diğer türbinler, servis teknisyenleri ve müşterilerle sürekli iletişim halinde kalabiliyor” ifadesini kullandı. Bu gelişmiş teknoloji, rüzgâr santrallerinde GE’nin mevcut modellerine göre daha fazla üretim sağlıyor, hizmet verimliliğini arttırıyor ve müşteriler için yeni gelir kaynakları yaratıyor.

GE, geçtiğimiz yıl içerisinde, California’daki tesisinde rüzgar enerjisi ve enerji depolamayı başarılı bir şekilde entegre edebildiğini göstermiş ve şebekeye öngörülebilir miktarda enerji sağlamıştı. 2.5-120, aynı zamanda gelişmiş kontrol teknolojisi sayesinde gürültü emisyonunu en aza indirerek en katı gürültü gereksinimlerini de karşılıyor. Bunun yanısıra yeni rüzgâr türbini IEC Wind Class III ve DIBT WZ2 standartlarına göre de optimize edilmiş durumda. 2.5-120, 50 ve 60 Hz uygulamalar için kullanılabiliyor.

Rüzgarın liderleri ÇİN ve ABD

Türkiye’nin rüzgar enerjisinde 2023 hedefi, 20 bin megavat (MW) elektrik üretmek olduğunu açıklayan Global Rüzgâr Enerji Konseyi (GWEC) raporuna göre, küresel rüzgar enerjisi kapasitesi 2012’de yüzde 19 büyüme kaydetti.


Türkiye’nin rüzgar enerjisinde 2023 hedefi, 20 bin megavat (MW) elektrik üretmek. Tahminlere göre, Türkiye’nin rüzgarda yaklaşık 40 bin MW teknik kapasitesi var. Devlet, rüzgar enerjisine 7.3 kuruşluk destek verirken, rüzgar santrali kurulurken kullanılan malzemelerin yüzde 55’inin yerli olması durumunda, yüzde 30 daha fazla alım garantisi de sağlanıyor. Bu nedenle GE (General Electric) gibi bir dünya devi bile tam teşekkülü “yerli rüzgar türbini” üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Global Rüzgar Enerji Konseyi’nin (GWEC) raporuna göre, 2012 yılsonunda Türkiye’de devrede olan rüzgar enerjisi kurulu gücü 2 bin 312 MW seviyesindeydi.

282 BİN MW RÜZGÂRDAN

GWEC “2012 Dünya Rüzgar İstatistikleri Raporu”, Türkiye ve diğer ülkelerin rüzgar enerjisindeki son durumlarına mercek tutuyor. Rapora göre, rüzgar enerjisinde kurulu güç geçtiğimiz yıl küresel çapta 282 bin MW’a ulaştı. Dünya rüzgar enerjisi liderleri ABD ve Çin, 2012’de benzer büyüme sergiledi: Çin, 2012’de 13 bin 200 MW yeni kurulu güç devreye alırken, ABD’de bu rakam 13 bin 124 MW oldu. 2012 yılsonunda rüzgar enerjisinde Avrupa Birliği’nin (AB) toplam kurulu gücü 105 bin MW olurken, 75 bin 564 MW ile Çin ülke bazında dünya liderliğini korudu.
Rapora göre, Türkiye’de 2011 yılsonunda toplam bin 806 MW kurulu güç devredeyken, 2012 yılında 506 MW’lık yeni kurulu güç devreye girdi. 2012 yılsonunda ise toplam kurulu güç 2 bin 312 MW’a ulaştı. Devreye alınan yeni kurulu güç bakımından 2012’nin ilk 10 ülkesi sırasıyla Çin, ABD, Almanya, Hindistan, İngiltere, İtalya, İspanya, Brezilya, Kanada ve Romanya oldu. Bu 10 ülke, 2012’de dünya çapında devreye giren rüzgar kapasitesinin yaklaşık yüzde 85’ini oluşturdu.
YERLİ SANAYİ YOK
Rüzgar Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği (RESSİAD) Başkanı Tolga Bilgin’e “Türkiye’nin enerji tüketimi büyümesi bakımından benzer ülkelere kıyasla, rüzgar enerjisinde nispeten daha yavaş büyüdüğü görülüyor” tespitini aktardığımızda, çoğu ülkenin avantajının, rüzgar türbin üretim sanayisine sahip olmaları olduğunu vurguladı. Almanya, Çin, Hindistan gibi ülkelerin kendi sanayilerini destekleyip, sonra ihracata yönelik çalışmalar yaptığını aktaran Bilgin, “Bizim sanayimiz olmadığı için şu an tüm kurulu gücün parası yurtdışına gidiyor”yorumunu yaptı.
Bitmek bilmez izinler
Türkiye’de rüzgar enerjisi yatırımlarının önünde en büyük engellerden biri de izinler. Bilgin, çeşitli izin süreçleri olduğunu belirterek, “Önce bölgenin rüzgar alanı ilan edilmesi gerekiyor. Ancak bunun için bazen 20, bazen 30 kuruluştan görüş soruluyor. Bölgeden bölgeye görüş almanız gereken kurum sayısı artabiliyor. Bu çok uzun bir süreç, sıkı takiple 1–1.5 yılda ancak tamamlanıyor. İmar planı onaylandıktan sonra ise kamulaştırma süreci başlıyor. Burada da ciddi bir süre kaybı oluyor. Kamulaştırmada da araziye göre farklılıklar olabiliyor. Örneğin Hazine arazisi ise farklı, mera vasfına sahip bir arazi ise farklı bir izin süreci işliyor” diye konuştu.
Teşviksiz yaşam sorunu
Yenilenebilir enerjinin devlet teşviği olmadan nasıl ayakta kalacağı enerji sektöründe tartışılan bir konu. Avrupa rüzgar enerjisi sektörü, yaşanan ekonomik krizden ve uygulanan tasarruf politikalarından olumsuz etkilendi. Almanya’da rüzgar potansiyelinin Türkiye’nin yarısı kadar olduğunu belirten Bilgin, şunu söyledi: “Bize göre verimlilikleri çok daha düşük. Bundan dolayı Almanya hep yüksek teşvikler vermek zorundaydı. Ancak Almanya ve bazı diğer ülkelerde kurulu güçlerin artış oranı son dönemde düştü. Devlet tarafından verilen teşvikler azaldı. Türbin piyasasında da ciddi bir daralma başladı. Bu aslında Türkiye’nin lehine bir gelişme çünkü Türkiye pazarı türbin üreticileri için çok önemli bir pazar haline geldi.”

Rüzgâr MİT’e takılıyor

SON dönemde Genelkurmay ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) izin alınması gerekliliğinin de getirildiğini kaydeden Tolga Bilgin, “Bunlar imar sürecinde sorulması gerekirken, maalesef sona eklendi. Kurulu tesisler bile bugün MİT’e soruluyor. Yeni tesisler için sıkıntı olmasa bile, kurmaya başlanmış olan tesislerde türbinlerin sökülme veya yer değiştirme imkânı yok” dedi.

Rapordan bazı notlar
• Meksika, kurulu gücünü 2012’de neredeyse ikiye katladı. 2012’de 801 MW yeni kapasite devreye alan Meksika, toplamda bin 370 MW kurulu güce ulaştı. Böylece kurulu gücü bin MW’ı aşan ülkeler listesine girdi
• Avrupa pazarlarında büyüme sürprizi, Romanya, İtalya ve Polonya gibi gelişmekte olan Avrupa ülkelerinden geldi. Avrupa’nın rüzgar liderleri ise Almanya ve İngiltere.
• Çin ve Hindistan rüzgar enerjisi pazarı 2012’de yavaşlama gösterdi. Ancak yine de Çin 13 bin 200 MW, Hindistan ise 2 bin 300 MW yeni kapasite devreye aldı.
• Latin Amerika rüzgar enerjisi pazarının öncüsü Brezilya oldu. Brezilya 2012’de bin 77 MW kurulu güç devreye alırken, toplam gücü 2 bin 500 MW’ı geçti.

Kaynak: Hürriyet

Güney Marmara'ya 10 Milyar Dolarlık "Rüzgar" Yatırımı Öngörüsü

Zafer Akpınar - Türkiye'nin rüzgar enerjisinde kurulu 2 bin 260 megavat (MW) gücün yüzde 26'sının bulunduğu Balıkesir'de rüzgardan 595 megavat elektrik üretiliyor.



Zafer Akpınar - Türkiye'nin rüzgar enerjisinde kurulu 2 bin 260 megavat (MW) gücün yüzde 26'sının bulunduğu Balıkesir'de rüzgardan 595 megavat elektrik üretiliyor. Gelecek 10 yıl içinde, Balıkesir ve Çanakkale'nin de içinde bulunduğu Güney Marmara'ya, rüzgar enerjisi konusunda 10 milyar dolarlık yatırım yapılması öngörülüyor. 

AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan aldığı bilgiye göre, Türkiye'nin kurulu rüzgar enerjisi kapasitesi 31 Aralık 2012 tarihi itibarıyla 2 bin 260,5 megavata ulaştı. 

Kurulu gücün yüzde 4'ünü rüzgar enerji santralleri (RES) oluştururken bunun yüzde 26'sını da "rüzgarın başkenti" olarak nitelendirilen Balıkesir karşılıyor. Balıkesir'in mevcut kurulu gücü son yıllarda artan yatırımlarla 595 megavata ulaştı. 

Balıkesir'i 364 MW ile İzmir, 254 MW ile Manisa, 165 MW ile Hatay, 135 MW ile Osmaniye ve 134 MW ile Çanakkale izliyor. Balıkesir ve Çanakkale'yi içine alan Güney Marmara olarak düşünüldüğünde ise Türkiye'nin rüzgarda kurulu gücünün yüzde 32'sini bu bölge karşılıyor. 

EPDK tarafından şu anda 8954 MW gücünde rüzgar enerjisi lisansı verilmiş durumda ve bunun 1737 MW'lık kısmına uygunluk verildi, 409 MW'lık kısım ise inceleme ve değerlendirme aşamasında bulunuyor. 

Bakanlığın 2010-2014 yılları arası stratejik planına göre, 2015'e kadar rüzgar enerjisi kurulu gücünün 10 bin MW'a çıkarılması hedefleniyor. 2023 hedefi ise 20 bin MW'a ulaşmak. 

-Güney Marmara'ya 10 milyar dolarlık yatırım- 

Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, gelecek 10 yıl içinde ulaşılması planlanan 20 bin MW kurulu gücün yüzde 40'ının Güney Marmara'da esen rüzgar aracılığıyla üretileceğini söyledi. 

Bunun 8 bin MW güç anlamına geldiğini belirten Gündoğan, 2023'e kadar bölgede 10 milyar dolarlık yatırımla yeni türbinlerin kurulmasının öngörüldüğünü bildirdi. 

Gündoğan, Güney Marmara'nın rüzgar enerjisi konusunda Türkiye'nin lider bölgesi olduğunu ve önemli bir potansiyeli barındırdığını kaydetti. 

Yayıncı: Kamuran Akkuş - BALIKESİR

SONDAKİKA.COM

Yüzen rüzgâr türbini..

Dünyanın ilk büyük ölçekli yüzen rüzgâr türbini, Hywind. Kuzey Denizi açıklarında, Norveç, Stavanger'deki Åmøy Fjord yakınında yapıldı.


Yüzen rüzgâr türbini, kulelerin monte edilmesinin mümkün olmadığı suyun derinliklerinde, elektrik üretmek için yüzen bir yapıya monte edilen denizdeki rüzgâr türbinidir. Rüzgâr akışını bozan yersel (topografik) özellikler su yüzeyinde olmadığından dolayı rüzgâr, denizde daha güçlü ve daha sabit olabilir. Üretilen elektrik sualtı kabloları ile karaya gönderilir. Enerji üretim oranı denizde daha fazla olduğundan dolayı, ilk büyük yüzen türbinlerin maliyeti alttan montalı, sahildeki rüzgâr türbinlerle rekabet içindedir. Rüzgâr esişi karaya nazaran daha sabit ve engelsizdir. Denizdeki rüzgâr tarlalarının konumu, eğer türbinler denizin 19 km'den daha fazla açıklarında yapılırlarsa, balıkçılık, gemi geçişleri ve sahil yerleşiminin artmasına katkıda bulunurlar ve görüntü kirliliğini azaltır.
"Denizdeki büyük ölçekli yüzen rüzgâr türbinleri" kavramı ilk olarak 1972'de Massachusetts Üniversitesindeki ProfesörWilliam E. Heronemus tarafından kullanıldı. 1990'lara kadar bu kavram sadece bunu duyanların beyinlerinin bir köşesinde kaldı. Ta ki Ticari rüzgâr endüstrisi gelişene kadar. Denizdeki alttan montalı rüzgâr türbin teknolojisi 2003'de ortaya çıktı ve o zamanlar sadece suyun 30 metre altına kadardı. Dünya çapında derin su rüzgâr kaynakları sualtı alanlarında müthiş şekilde artarak 600 metreyi gördü.

120 MW’lık Evrencik Rüzgâr Santrali’nde son aşamaya gelindi

Lider yenilenebilir enerji şirketi RES Anatolia ve Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden STFA Yatırım Holding, Marmara Bölgesi – Kırklareli’nde kurulacak 120 MW’lık Evrencik Rüzgâr Santrali’nin son aşama geliştirme ve inşaatı için ortaklık anlaşması imzaladıklarını duyurdu.



Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik’de 7.000 MW’ın üzerinde rüzgâr enerjisi projesinin geliştirme ve inşaatını gerçekleştirmiş olan RES Grubu’nun bir iştiraki olan RES Anatolia, projenin lisansını 2012’de aldı. 2014’de devreye girmesi ön görülen santralin inşaatı için STFA ile ortak çalışma kararı alındı.
RES Anatolia Ülke Müdürü Ayhan Gök, konuyla ilgili olarak, “Bu santral, kapasitesiyle geçtiğimiz sene tamamlanmış olan 148 rüzgâr enerjisi ihalesi arasında ilk 4 içerisinde yer almaktadır. Yüzde elli-elli kurduğumuz bu ortaklığı STFA ile gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yenilenebilir enerji alanındaki deneyimimiz, STFA’nın inşaat deneyimi ve Türkiye enerji piyasasındaki varlığıyla birleştiğinde ortaya başarılı bir işbirliği çıkıyor” ifadesini kullandı.
STFA CEO’su Mehmet Ali Neyzi, “Enerji sektöründe büyüme, bizim 2013’deki ana stratejilerimizden biri. RES ile kurduğumuz bu ortaklığın hedefimize doğru ilerlememize ve aynı zamanda da Türkiye’nin enerji arzına katkıda bulunmamıza yardımcı olacağına inanıyoruz” açıklamasını yaptı. İnşaat, doğalgaz dağıtımı, inşaat ekipmanları ve kimyasalları sektörlerinde hizmetler sunan Türkiye’nin en köklü ve saygın holdinglerinden STFA, bu yıl 75. yıldönümünü kutluyor.
Proje, hükümetin 2023 yılına kadar Türkiye’de 20.000 MW Kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesine ulaşılmasını ön gören uzun vadeli stratejik planının da bir parçasını oluşturuyor.

http://enerjienstitusu.com

Ege ve Marmara'nın rüzgarı elektrik oluyor

Rüzgar enerjisinin büyük bölümü Ege ve Marmara bölgelerinden sağlanıyor.



Türkiye'nin elde ettiği rüzgar enerjisinin büyük bölümü Ege ve Marmara bölgelerinden sağlanıyor.
İşletmedeki 61 rüzgar enerjisi santralinin 4'te 3'ü bu iki bölgede yer alıyor.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Raporu'na göre, Türkiye'de rüzgar enerjisi yatırımları son yıllarda önemli ölçüde arttı ve bu yatırımların sürdürülebilirliği sağlandı.
İşletmede olan rüzgar enerji santrallerinin kurulu güç bakımından dağılımında Marmara Bölgesi yüzde 39,95'lik oranla ilk sırada geliyor.
İl bazında yapılan değerlendirmeye göre, İzmir, 14 rüzgar enerji santrali ile bu alanda ilk sırada geliyor. İzmir'i 11 rüzgar enerji santrali ile Balıkesir takip ediyor.
Kurulu gücün en fazla olduğu il ise Balıkesir. Balıkesir'deki rüzgar enerji santrallerinin kurulu gücü 616,10 megavatlık büyüklüğe ulaşıyor. Balıkesir'i 390,90 megavatlık büyüklükle İzmir izliyor.

Kanatsız, pervanesiz rüzgar türbini

Hollandalı araştırmacılar tarafından geliştirilen yeni rüzgar türbini standart rüzgar türbinlerinde olduğu gibi pervane içermiyor.


Hollandalı araştırmacılar tarafından geliştirilen yeni rüzgar türbini standart rüzgar türbinlerinden farklı olarak kanat, pervane ya da hareket eden başka mekanik parça içermiyor. 
Buluşun mucidi Hollandalı Mecanoo şirketi Delft Teknoloji Üniversitesine kurduğu prototipi EWICON (Electrostatic Wind Energy Converter) olarak adlandırdı. Buluş rüzgar enerjisi kullanımını tamamen değiştirecek potansiyele sahip. Neredeyse hiç bakım gerektirmeyen EWICON, standart rüzgar turbinleri gibi gürültü çıkarmadığı gibi sinir bozucu hareket eden gölgelere de sebep olmuyor.
EWICON ihtiyaç duyulan yerde, şehrin göbeğinde rüzgar enerjisiden elektrik üretilmesine olanak verecek düzeyde. Yukarıda bahsedilen özelliklerinin yanı sıra, standart türbinler kadar büyük boyutta üretilmesi gerekmediği için bugün bazı trafik lambalarının üzerinde gördüğümüz güneş panellerini yerini EWICON panelleri alabilir.

23 rüzgar santrali geliyor..!

Türkiye enerji gücünü arttıracak..!


Türkiye, rüzgar enerji santrallerine inşa halindeki 23 santrali ekleyerek, bu alandaki kurulu gücünü arttıracak.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Raporu'na göre, Türkiye'de halen işletmede 61 rüzgar enerjisantrali bulunuyor. Bu santrallerin kurulu gücü 2 bin 312,15 megavatı buluyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ve çeşitliliğini artırmayı planlayan Türkiye, önümüzdeki dönemde rüzgar enerji santrallerine yenilerini ekleyecek.

Bu amaçla 12 şehirde 23 rüzgar enerjisantralinin yapımı devam ediyor. Bu santrallerin 5'i İzmir'de, 4'ü Balıkesir'de, 3'ü Hatay'da kurulacak.

İnşa halindeki rüzgar enerji santrallerinin faaliyete geçmesiyle mevcut kurulu güce 604,15 megavatlık ilave yapılacak.

İnşa halindeki rüzgar enerji santrallerinin kurulu güç bakımından bölgelere göre dağılımında Ege ve Marmara bölgeleri öne çıkıyor. Yeni rüzgar enerji santrallerinin toplam kurulu gücünün yüzde 44,04'ü Ege Bölgesi'nde, yüzde 42,22'si Marmara Bölgesi'nde, yüzde 9,19'u Akdeniz Bölgesi'nde sağlanacak.

Böylece yeni rüzgar enerji santralleri Ege Bölgesi'ne 266,05, Marmara Bölgesi'ne 255,1 megavatlık kaynak yaratacak. Bu iki bölgede kurulacak santrallerin üreteceği enerjinin oranı yeni santrallerin yaratacağı kapasitenin yüzde 86,36'sına karşılık geliyor.

İnşa halindeki rüzgar enerji santrallerinin kurulu güç bakımından illere göre dağılımında ise ilk sırada İzmir geliyor. İzmir'e yapılacak rüzgar enerji santrallerinin kurulu gücü, inşa halindeki santrallerin kapasitesinin yaklaşık 4'te 1'ini buluyor (yüzde 23,04). İzmir'i yüzde 14,57'yle Balıkesir, yüzde 10,78'le Tekirdağ, yüzde 8,38'le Afyonkarahisar, yüzde 7,86'yla İstanbul izliyor.

AA - haberturk

Rüzgar santral sayısı 100′e yaklaşıyor

Türkiye’deki 61 rüzgar santraline 23 yeni rüzgar santrali daha eklenecek.



Türkiye, rüzgar enerji santrallerine inşa halindeki 23 santrali ekleyerek, bu alandaki kurulu gücünü artıracak.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Raporu’na göre, Türkiye’de halen işletmede 61 rüzgar enerji santrali bulunuyor. Bu santrallerin kurulu gücü 2 bin 312,15 megavatı buluyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ve çeşitliliğini artırmayı planlayan Türkiye, önümüzdeki dönemde rüzgar enerji santrallerine yenilerini ekleyecek.
Bu amaçla 12 şehirde 23 rüzgar enerji santralinin yapımı devam ediyor. Bu santrallerin 5′i İzmir’de, 4′ü Balıkesir’de, 3′ü Hatay’da kurulacak.
İnşa halindeki rüzgar enerji santrallerinin faaliyete geçmesiyle mevcut kurulu güce 604,15 megavatlık ilave yapılacak.

enerjienstitüsü.com

‘Rüzgâr enerjisinin önü açılsın, doğalgaz faturası düşsün’

Polat Enerji Genel Müdürü Zeki Eriş, Türkiye’de yılda 3 bin MW’lik rüzgar enerjisi santralinin devreye alınabileceğini söyledi. Eriş, bu yapılabilirse, doğalgaz faturasının her yıl 1 milyar dolar aşağıya çekilebileceğini anlattı.



Polat Enerji, Türkiye’nin önde gelen rüzgar yatırımcılarından biri. GS Kulübü Eski Başkanı Adnan Polat’ın şirketi. Yüzde 50 Fransız ortaklı Polat Enerji’nin kuruluşundan bugüne gelişine kadar ciddi katkıları bulunan Genel Müdür Zeki Eriş, soruları cevapladı. Hem Polat Enerji’yi, faaliyetlerini, hedeflerini, hem de Türkiye’deki rüzgar yatırımlarının sorunlarını, çözüm önerilerini anlattı.

Şu anda rüzgar enerjisi sektöründe durum nedir?

Biliyorsunuz, bizim için sevindirici olan, 20 bin MW’lik rüzgar gücü potansiyeli olması. Şu anda 2300-2400 MW’lik pervanesi dönen santral var. 18 bin MW daha eklenecek. Bizim için önemli olan, teknik, idari, mali anlamda yapılabilir projeler geliştirmek ve bunları ekonomiye kazandırmak.

Peki bunun için ne yapılmalı?

Bir süre önce rüzgar santrali işletmecileri olarak Ankara’da bir araya geldik ve bu sorduğunuz soruya da cevap aradık. Ama sadece pervanesi dönenler, halen rüzgardan elektrik üretip de PMUM’da veya ikili anlaşmalarla müşterilerine satanlar olarak bir araya geldik. Toplam 61 santral ve bunların sahibi 25 ana şirket. Konuştuklarımızdan çıkardığımız sonuçlar 7-8 ana başlık altında toplanabilir. Türkiye’de rüzgârın önünü açmak için neler yapılması gerekiyor sorusuna cevap aradık. Gerçek yatırımcıları tenzih ediyorum, realist olmayan teklifler vererek lisanslar alıp, daha sonra yatırımcıların karşısına gelip, arkadaş ben lisans aldım, gelin bunu benden satın alın denmesinin önüne nasıl geçeriz, başta bu olmak üzere meseleyi tüm yönleriyle masaya yatırdık.

Neden böyle bir birliktelik diye sorsak?

2200 MW kurulu güç için neredeyse 4 milyar dolar para yatırmış şirketlerin mutlaka dinlenmesi gereğinden yola çıktık. Ama bu bir dernek değil, bir nevi kulüp, bir tür network, kendi özel misyonu olan bir beraberlik. Misyonumuzun birinci önceliği sektörün gelişimi için oluşturduğumuz önerileri kamu otoriteleriyle, EPDK ve Enerji Bakanlığı ile belki daha üst otoritelerle konuşmak, tartışmak…

Rüzgar santrali yatırımları çok mu yavaş ilerliyor?

Şimdi bizim için sektörün gelişimi birinci öncelik. Sadece 50-100 MW daha lisansım olsun diyen bir şirket değiliz. Gerçekten Türkiye’de 2023 yılında 20 bin MW rüzgar türbini dönmesini çok istiyoruz. Ama bunu biz yapamayız. Hatta 2009′da Polat Enerji’ye yüzde 50 payla ortak olan Fransız EDF’in Yenilenebilir Enerji Şirketi bile kurulduğu günden bugüne ancak 4 bin MW rüzgar tesisi kurmuş. Dolayısıyla 20 bin MW’nin tüm lisansını bize hemen yarın verseler, yapamayız. Ama biz Türkiye’de 20 bin MW’nin yapıbabileceğine inanıyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Polat Enerji ortaklığının hedefi neydi?

Burada yatırım yapmak isteyen EDF araştırmalar yapmış, sonra doğrudan gelip Adnan Bey’e “Türkiye bizim için yatırım yapılabilir bir ülke siz de bizim yatırım kriterlerimize birebir uygun bir şirketsiniz. Ortak olmak istiyoruz” dediler. Yenilenebilir enerjiye destek beklentilerini gördüler. 2008 yılında elektrik fiyatı yüksekti, doğalgazda sübvansiyon yoktu. Reel bir elektrik piyasası vardı. Sektörün geleceğine de güvendiler. Yüzde 50′yi aldılar.

Ortaklık nereye kadar sürecek?

Aslında EDF bizimle çalışmaktan çok memnun. Ama şu aşamada bazı çekinceleri oluşmaya başladı ne yazık ki. Yine de Türkiye’den çıkmak, bizimle ortaklıktan ayrılmak gibi bir niyetleri yok. Şu anda 50-50 payla gayet güzel bir dostluk ve sağlıklı ticari işbirliği ve anlayış birliği içinde ilerliyoruz.

Tereddüt nerede başladı?

En önemlisi Türkiye’de elektrik fiyatının reel şekilde oluşmaması. Türkiye’de elektrik fiyatı doğalgaza sübvansiyon dolayısıyla, olması gereken 8- 8.5 euro centler yerine 5.5-6 euro centler seviyesinde. Dolayısıyla EDF’nin öngörüleri şaşmaya başladı. Çünkü EDF gelirken tüm söylem elektrik piyasasının tamamen liberalleşeceği yolundaydı. Bu geciktikçe sübvansiyonların fiyatlar üzerindeki baskısı artıyor. Bu baskı yatırımların geri dönüş öngörüleriyle ilgili tereddütlere yol açmaya başlıyor. Çok daha hızlı yatırımlar planlarken şu anda biraz daha bekleyelim görelim politikaları gündemde. EDF bu riskleri analiz ediyor şu anda doğal olarak.

Bu nasıl aşılacak?

Türkiye, yenilenebilir elektriğe 5.5 Euro Cent’in üzerine ekstra bir destek vermesi halinde zarar edecek bir ülke değil, Avrupa’yla kıyaslandığında. Çünkü zaten elektrik maliyeti 8.5 euro cent Türkiye’de. Bir doğalgaz çevrim santralinin ne kadar gazla ne kadar elektriği kaç maliyetle ürettiğini biliyoruz. Yakıt maliyeti, bakım onarımı, işletmesi, amortismanı eklendiği zaman en az 9 euro centten satış yapması gerekir basiretli bir tüccarın. Ve Türkiye’de doğalgaz, elektrikte yüzde 50 payla dominant bir kaynak olursa akıllı bir yatırımcının tercihi gaz santralidir… Peki siz deli misiniz? Biz deli değiliz ama birincisi EDF ile ortaklığımız olması farklı yatırımlara girmemize engel. İkincisi gönülden böyle bir şey istemiyoruz. Gaz hükümranlığı varken buna katılmak içimizden gelmiyor. Üçüncüsü de sistem bugünkü hatadan bir gün geri dönecek. Elektrikte liberal bir piyasanın oluşacak ve o zaman biz gücümüzün yettiği kadar RES yapabiliyor olacağız… Yeni başvurular? Şimdi bugün rüzgar başvuruları kapalı. Neden müracaat edemeyeyim? Engel ne? Geçmişte yapılmış bir hata, bir başka hata ile düzeltilmeye çalışılıyor. Rüzgar ölçümü şartını kaldır, 10 bin lira teminat mektubu ve bir haritaya beş nokta koyup gelene lisans ver. Tabii bir günde 78 bin MW’lik başvuru gelir. Böyle bir hata yaptın, hatayı fark ettin, geçen sene ölçüm geri geldi. Ama niye başvuruyu kapatıyorsun? Yani kapattıkça, bekledikçe sisteme bağlanabilecek 20 bin MW’lik kapasitenin önünü kesiyorsun.

Ölçüm geldiğine göre yeni başvurular açılacak sanki…

Şimdi konu yeniden ele alınıyor. Ölçüm zorunluluğu getirdik, bir tarih açıklayalım, ölçüm yönetmeliği başlasın, 1- 1.5 sene sonra gene müracaatları toplayalım, çoklu varsa yarıştıralım falan diye düşünülüyor. Benim kanaatimce kaotik, yatırımcıları birbirine kırdıracak, yatırımcının özkaynağını çabuk tüketecek, optimum kullandırmayacak bir yönteme doğru yine koştura koştura gidiyoruz. İnsanları yarıştırmayın, bırakın projesini geliştirsin, yapsın, getirsin, yapılabilir projeyse, ölçüm yapmışsa, izinlere ilişkin ön görüşleri toplamış mı buna bakın.

Şu anda nasıl bir prosedür işliyor ve sakıncası ne?

Bir tane dilekçe, bir tane ölçüm direği raporuyla gidiyorsun, hadi bana hat ver. Diyelim ki alıyorsun ön lisansı. Eskiden lisans dört sene bağlıyordu, ön lisans iki sene bağlıyor. Ne oldu, yine iki sene bağlıyor. Ama benim dediğim yöntemde, çalışıyorsun, getirip veriyorsun dosyayı, bu santral yapılabilir bulunursa al sana bağlantı. Ben bu dosyayı hazırlayıp geldikten sonra, iki ayda imar planı alırım, üç ayda inşaata başlarım, 8 ayda santrali bitiririm.

Şu anda ne kadar sürüyor?

Şu anda iki sene ön lisans bekleyeceğim. İki sene sonra lisans alacağım. Sonra inşaata başlayacağım. Bu arada müracaat için de gün açacak, iki sene sonra ben ölçümlerimle gidip yarışacağım, ihale bitecek de… Yani iki sene ön lisans, iki sene yarış, iki sene inşaat, toplam altı sene.

Nasıl bir süreç işliyor biraz anlatır mısınız?

Şimdi yatırımcı aldı ön lisansı ama gitti çarptı duvara. Kuş göç yolu, hava koridoru, radar, milli park, o, şu, bu. Ama almış 100 MW lisansı, hemen vazgeçer mi? ?Bu sefer ‘bu kuş göç yolu raporunu nasıl değiştirtirim, karayolu güzergahını, nasıl değiştirtirim, adamını bulup havayolu haritasını değiştirtebilir miyim acaba diye… İki sene süresi var çünkü. 1 yıl 11 ay 29 gün sonra bir dilekçe veriyor EPDK’ya. Çalıştım ettim ama burada kuş göç yolu raporu var olumsuz. Al sen bu lisansı geri, teminat mektubumu iade et bana. İki sene sonra… Ne anladım ben bu işten? Teminat mektubu bir işe yaramadı. Mücbir sebep diye geri alıyor parasını çünkü. Ama lisansı aldıktan bir hafta sonra gördüğü engeli, tam bir sene 11 ay 29 gün bekletme hakkı veriyorsun bu adama.

Gecikmeler yabancı yatırımcıyı tereddüde sürüklüyor

Avrupa’da 45-50 Euro / MWh seviyesinde ortalama elektrik fiyatı varken, yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik için 8.5-9 euro cent’lik bir alım taahhüdü tabii ki gerekiyor. Çünkü pazar size rekabet ortamı içinde bu imkanı sağlamıyor. Fakat Türkiye’de durum bunun tam tersi. Olması gereken elektrik fiyatı 8.5 euro cent iken siz alım garantisini 5.5 euro cent verirseniz yatırımcı için otomatik olarak bir risk ortaya çıkıyor. Gaz kontratlarının yüzde 80′inin özel sektöre devri, sübvansiyonun kaldırılması, üretim tesislerinin özelleştirilmesi gibi adımlar geciktikçe, yani piyasada liberal yapı oluşmayınca da fiyat baskısı ve alım garantisinin yetersizliği dolayısıyla yabancılar yatırım hızını revize ediyor. Tüm yabancı ortaklı şirketlerde bu durum var.

Rüzgardaki gecikme her yıl 1 milyar doları gaza ödetir

Bugün bin MW rüzgar santrali 3 milyar kWh elektrik üretir, 300 milyon dolarlık gaz parası demektir bu. 1000 MW’yi bir sene geç aldın mı 300 milyon dolar gaz parası veriyorsun bu memlekette.
Çünkü ikamesi gaz bunun. Yılda 3 bin MW rüzgar santrali yapma hedefi 10 milyar kWh elektrik demek. Bu da geciktiğin her bir yıl, 1 milyar doları havaya atmak demek.

Bürokrasideki düzelmeyi, hızı, avantaja çevirelim

Türkiye çok güzel noktalara gidiyor. Hakikaten Sayın Başbakan bazen çıkıp, bürokrasiden derdi olan bana gelsin diyor ya. Bu bürokrasinin önünü hakikaten çok iyi açtı. Bakanlıklar çok güzel işler yapıyor. Ben gittiğimde DSİ bölge müdürlüğüne, müze, tabiat varlıkları birimlerine, kapı açılıyor, çayım kahvem ısmarlanıyor. Çağırıyorlar ilgili memuru, şunu şuraya kaydırırsanız şöyle olur, böyle yapalım diye çözüm arıyor. Bırak dosyayı, haftaya gel denilmiyor artık. Bunu yatırımcının avantajına çevirmemiz lazım bizim artık.

Haberin Kaynağı için Tıklayınız..