Dünya'nın geleceği, jeotermal enerjide saklı olabilir mi? Yazı dizimizde, hep birlikte buna yanıt arayacağız. 1. bölümde, jeotermal enerjiyi tanıyoruz, avantajları ve dezavantajlarını inceleyerek, jeotermal enerji hakkındaki uzman görüşlerine yer veriyoruz.

Dünya’nın enerji arzı ve talebi arasındaki uçurum her geçen gün biraz daha büyümekte. Bununla birlikte kabul etmeliyiz ki, mevcut elektrik kaynakları, ekonominin bağımlı olduğu fosil yakıtlardan daha hızlı tükenmekte. Ekonomik yanını bir kenara bırakacak olursak; fosil yakıt kullanımı, iklim değişikliği ve küresel ısınma tehditlerini gündeme getirerek dünyamızı tehlikeye atıyor. Bu durum elektrik üretiminde çevreci çözümleri zorunlu kılmakta ancak şu zamana kadar geliştirilen yöntemler hız ve verimlilik açısından tatmin edici düzeyde değiller. Yenilenebilir enerji sektöründe tam anlamıyla bir büyümeye gidilmesini engelleyecek teknolojik, politik ve bütçesel olarak pek çok zorluk söz konusu.
Durum Gerçekten Bu Kadar Ciddi Mi ?
Kuşkusuz evet. Dünya siyasetinin enerji etrafında dönmesinden ve ülkelerin enerji kaynakları konusunda kendilerini diğer ülkelere göre daha avantajlı konuma getirme çabalarının büyüklüğünden durumun ciddiyetini anlamak mümkün. Enerji kaynaklarındaki tükenme sinyalleri, son zamanlarda savaşın öncelikli nedeni haline gelmiştir.
Çözüm Jeotermal Enerjide Mi Saklı ?
Dünya’nın elektrik talebini karşılamak üzere ortaya atılan jeotermal fikirler de aynı zorluklarla karşı karşıya. Ancak son yıllarda jeotermal kaynakların verimliliğinin söz konusu ihtiyaca büyük ölçüde çare olabileceği konuşuluyor. Üstelik hayata geçirilecek fikirler, ucuz, radyoaktif olamayan ve emisyonsuz çözümler sunacak.
Temiz enerjinin geleceğinin jeotermal enerjide olduğunu söyleyenler ne derece haklı olabilirler?
Gelin inceleyelim…
Dünya’nın her bir katmanı farklı kaya türleri ve ısı seviyelerinden oluşur. Yüzeyden derinlere inildikçe sıcaklık artar. Bilim adamları dünyanın ısısının bir kısmını yakalayıp, elektriğe dönüştürme fikrini ortaya attılar. Böylece elektrik kaynakları sınırsız olabilecek. Biraz çaba ile, jeotermal enerjinin, tüm dünyanın ihtiyacını karşılayabilecek elektriği sunabileceğini savunuyorlar.
Jeotermal sistemlerin genel amacı; yerkürenin derinliklerindeki sıcaklığı kontrol altına almak ve hakkında az şey bilinen bu gücü kontrol ederek yeni bir enerji kaynağına dönüştürmek.
Saklı enerji, yer kabuğu ve manto arasında yer alır. Bu bölgede yer alan sıcak kayalardan meydana gelmiş magma akıntıları yer altı sularını ısıtarak buhar meydana getirirler. Bu buhar bir çıkış yolu bulursa gayzerler ve fümeroller oluşur. Süper sıcaklıktaki yer altı sularına erişebilecek derinlikte kuyular kazılabilirse, elektrik üretmek için gerekli olan enerjiyi elde etmek mümkün.
Bu enerjinin elde edilebilmesi için 3 ana etmen var :
►Suyu ısıtan sıcak kayaların varlığı,
►Kayalar arasında su bulunması,
►Suyu yüzeye çıkaracak yarıkların varlığı
Konu Hakkında Uzmanların Görüşleri Neler?
Are Lund: SINTEF Malzeme ve Kimya firmasında Araştırmacı
“ Mevcut jeotermal ısının sadece bir kısmını dahi geri kazanabilsek, bu tüm gezegenin enerji ihtiyacı için yeterli olabilecektir. Üstelik temiz ve güvenilir bir enerji.”
Jefferson Tester: MIT Laboratuvarı Kimya Mühendisliği Profesörü
“Kömür yakıtlı enerji santrallerimiz, yılın 365 günü, 24 saat boyunca elektrik üretiyor. Aynı şekilde nükleer santraller de… Jeotermal bu seviyede bir elektriği, hiçbir depolama ve yedekleme sistemine ihtiyaç duymaksızın, tek başına karşılayabilir.”
Unni Skoglund: GEMINI Yazarı
“Jeotermal ısı bizlere inanılmaz bir potansiyel sunmaktadır. Dünya yüzeyini oluşturan farklı kaya tiplerinde ve kabuğun derinliklerinde sonsuz miktarda ısı enerjisi saklı. Bu ısı, neredeyse emisyonsuz olan tükenmez bir enerji kaynağıdır.”
Peki, Jeotermal Enerjinin Avantajları Neler?
►Yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.
►Keşfedilmiş en çevre dostu ve kirlilik karşıtı enerji kaynağıdır.
►Üretimde hiçbir doğal israf söz konusu değildir.
►Jeotermal enerji direkt olarak kullanılabilir. Eski zamanlarda, insanlar evlerini ısıtmak, yemek yapmak vb. enerji ihtiyaçlarını karşılamak için bu kaynakları kullanmışlar.
►Jeotermal santrallerin bakım maliyetleri çok düşüktür.
►Güneş, rüzgar, dalga enerjilerinin aksine, hava koşullarına bağımlı değildir.
Bununla birlikte, jeotermal enerjinin kullanımını zora sokacak pek çok etken var. Şimdi bu etkenlere göz atalım:
Jeotermal Enerjinin Dezavantajları Neler?
►En önemli dezavantajı kesinlikle, jeolojik bir sorunla karşılaşılabilme ihtimalidir. Isı kaynağı çoğunlukla, bir çeşit volkanik aktiviteye yakındır.
►Santralin inşası sırasında yapılacak en küçük bir hatada, zahirli gazların dışarıya sızması söz konusu olabilir.
►Bu ısının elektriğe dönüştürülmesi sırasında yan ürün olarak bazı kimyasallar ortaya çıkar.
►Jeotermal güç santrallerinin kurulumu için bulunması kolay olmayan oldukça geniş araziler gerekmektedir.
►Dünya’nın her yerinin Jeotermal Enerji potansiyeline sahip olduğunu söylemek mümkün değildir.
►Yüzey ekolojileri üzerine, jeotermal santrallerin etkileri bilinmemektedir.
►Derin sondaj ve enerji yakalama için ileri teknolojiler Dünya çapında mevcut değildir.
►Jeotermal enerjinin üretilebileceği alanların pek çoğu, üretilen enerjinin kullanılacağı yerleşim yerlerine oldukça uzaktır.
►Toprak yüzeyini delerek inşa edilen santrallerin kurulum maliyetleri oldukça yüksektir.
►Jeotermal ısının neden olabileceği bir başka büyük sorun ise, korozyondur.
►Santralin inşası sırasında yapılacak en küçük bir hatada, zahirli gazların dışarıya sızması söz konusu olabilir.
►Bu ısının elektriğe dönüştürülmesi sırasında yan ürün olarak bazı kimyasallar ortaya çıkar.
►Jeotermal güç santrallerinin kurulumu için bulunması kolay olmayan oldukça geniş araziler gerekmektedir.
►Dünya’nın her yerinin Jeotermal Enerji potansiyeline sahip olduğunu söylemek mümkün değildir.
►Yüzey ekolojileri üzerine, jeotermal santrallerin etkileri bilinmemektedir.
►Derin sondaj ve enerji yakalama için ileri teknolojiler Dünya çapında mevcut değildir.
►Jeotermal enerjinin üretilebileceği alanların pek çoğu, üretilen enerjinin kullanılacağı yerleşim yerlerine oldukça uzaktır.
►Toprak yüzeyini delerek inşa edilen santrallerin kurulum maliyetleri oldukça yüksektir.
►Jeotermal ısının neden olabileceği bir başka büyük sorun ise, korozyondur.
Tüm dezavantajlarına karşın, jeotermal enerji Dünya'nın geleceği olabilir mi?
Jeotermal enerjinin, geleceğin enerjisi olduğunun ve uygulanabilirliğinin kanıtları var mı?
Tüm Dünya'ya yetecek enerjinin sağlanması için neler yapılabilir?
Jeotermal Enerji, Dünya'nın Geleceği Mi? |
Özel Dosya 2. Bölüm
Jeotermal enerji, kaynağı yer kabuğunun derinliklerinde bulunan temiz ve yenilenebilir bir enerji türüdür. Araştırmamızın ilk bölümünde bu enerjiyi kısaca tanımış, avantaj ve dezavantajlarını irdelemiştik. Yazımızın bu bölümünde ise, tüm dezavantajlarına karşın Jeotermal enerjinin uygulanabilirliğinin kanıtlarına ve çözüm önerilerine yer vereceğiz.
İlk bölümde de bahsettiğimiz gibi, süper sıcaklıktaki yeraltı sularına erişebilecek derinlikte kuyular kazılabilirse, elektrik üretmek için gerekli olan enerjiyi elde etmek mümkün. Ancak bu kuyuları kazmak da, kazılan kuyuların altında jeotermal kaynak bulabilmek de sanıldığı kadar kolay değil.

Jeotermal enerjinin geleceğin enerjisi olduğunun ve uygulanabilirliğinin kanıtları var mı?
►İzlanda Jeotermal Güç Santralleri:
Jeotermal enerjinin işlevselliğinin en büyük örneklerinden biri, Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde volkanik bir ada üzerinde kurulmuş ve çevresindeki birçok küçük adadan meydana gelmiş bir ülke, İzlanda.
İzlanda dünyanın en zengin, ulaşılabilir jeotermal kaynaklarına sahip ülkesi. İzlanda’da kömür ya da gazla çalışan bir enerji tesisi bulmanız mümkün değil.
“Dünya’nın en temiz ülkesi” olarak tanınan İzlanda’da kullanılan enerjinin %100’ü çevreyi kirletmeyen, hidro ve jeotermal kaynaklardan elde ediliyor. Evlerin %90 ı jeotermal enerji ile ısınıyor. Ülkede pek çok jeotermal güç tesisi bulunuyor, bunlardan tek bir tanesi bile 90,000 evin enerji ihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahip.
►Geysers:
Dünya’nın en büyük jeotermal projesi, Amerika’da San Francisco’nun 116 km açığında yer alan Geysers.
Geysers, aktif kapasitesi 1517 MW olan ve 350’den fazla kuyudan buhar çeken, 22 jeotermal enerji santralinden oluşan karmaşık bir tesis. Tesiste, İzlanda’nın tüm santrallerinin ürettiği enerjiden 3 kat daha fazla enerji üretilebiliyor.
Tesiste sistem nasıl işliyor?
Kuyulardaki sıcak su sayesinde, gayzerlerde buhar üretiliyor. Buhar, önce izolasyonlu tüplerle tesise iletiliyor, zemin boyunca ilerliyor. Daha sonra ise türbinlere zarar vermesini önlemek için süzgeçten geçirilip, türbinlere uzanıyor. Buharın içindeki enerji açığa çıkarılıp, bu enerji sayesinde türbin dakikada 3,000 devirle döndürülüyor ve dev jeneratörler tarafından elektik enerjisine dönüştürülüyor. Türbinlerden çıkan buhar tekrar suya dönüştürülüp, soğutma kulelerine gönderiliyor.
Bu sistem yıllarca kusursuz olarak işledi ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı. Su kaynaklarının tükenebilir olduğunu atlamışlardı. Buhar zamanla kurumaya başladı, 10 yıl içerisinde enerji üretiminde %40 oranında düşme görüldü. Bunun nedeni soğutma kulelerinden akan suyun bir kısmının zemine geri dönmesine karşılık, %80’inin buharlaşarak havaya karışmasıydı.
Yapılan araştırmalar çok geçmeden sonuç verdi ve yeniden buharın üretimini sağlayabilmek için bir yöntem bulundu. Geri dönen su doğrudan kuyulara verildi. Yeraltındaki rezervuarlara her gün 72 milyon litre, yani yaklaşık olarak 28 olimpik havuzu dolduracak kadar, su verilmesi gerekiyordu. Böylece gayzerlerde yeniden buhar üretilmeye başlandı.
Tüm Dünya’ya Yetecek Enerjinin Sağlanması İçin Ne yapılabilir?
Jeotermal enerji, tüm dünya için enerjinin geleceği haline gelebilir. Fakat ülkeler ve kurumlar arasında politik ve teknolojik açıdan büyük ölçekli bir işbirliği gerektirir. Örneğin; birçok petrol şirketi dünya yüzeyinin altındaki gaz ve petrolü almak için 10,000-12,000m derinliğe kuyular kazıyorlar. Uygun teknoloji geliştirilirse, kendi uzmanlıklarını jeotermal santraller için kullanabilirler, hatta petrol kuyuları jeotermal enerjiyi yakalayan alanlar haline gelebilirler.
Kaynak için Tıklayınız..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder