1 Ağustos 2013 Perşembe

TÜRKİYE GÜNEŞ ENERJİSİNDE 1 NUMARA OLACAK

Türkiye, güneş enerjisiyle henüz tanışmadı. Sanırım bu yıl sonunda verilecek lisanslarla küçük de olsa ilk denemesini 2014 yılı sonunda göreceğiz.



Tarih boyunca Ortadoğu dinler, mezhepler, ırklar çatışmasının göbeğinde yer aldı. Son yüzyılda (özellikle son 70 yılda) ise bu özellik değişmedi, bir de üstüne enerji merkezli çatışmalar eklendi. Petrol ve doğalgaza bağımlı olmayan bir dünya hayal edin. Sonra da enerji zengini devletlerin halini düşünün. Refah içinde yaşamayı sadece petrol ve doğalgaz gelirleriyle becerebilen ülkeler nehale gelirdi?
Aslında o dönem çok uzak değil. Uluslararası enerji devi Shell firması, 2100 yılında dünyanın hangi enerji kaynaklarına bağımlı olacağına yönelik bir projeksiyon yapmış. Birkaç senaryo üzerinde durmuşlar. En gerçekçi senaryoya göre, güneş enerjisi 2070 yılına gelindiğinde en büyük enerji kaynağı haline geliyor.
İnsanoğlu 2070 yılına geldiğinde harcanan her 100 birimlik enerjinin 37 birimini güneşten sağlayacak. Petrolün payı ise sadece yüzde 10 olacak. Doğalgaz, 2030 yılına kadar birinciliği koruyacak ve petrolü tahtından indirecek. Sonra güneşten elde edilen enerji, doğalgazı tahtından edecek...
Sanırım 2150 yıllarında petrol ve doğalgazı, dünya savaşlar tarihini yazan kitaplarda okuyacak öğrenciler. Böyle bir dünyada Suudi Arabistan, Irak, İran, Kuveyt, Libya ve diğerlerinin önemi ve değeri ne olacak? Ne satacaklar? Sanırım o güne kadar istifleyebilirlerse kazandıkları petro dolarları yatırdıkları şirketlerin kâr payıyla idare edecekler. Tabii bunları da bölgesel savaşları finanse etmek için harcamazlarsa...

Senaryoya göre 2020'lerde, ABD ve Çin küresel sistemi kontrol edecek. Hindistan, Türkiye, Güney Afrika ve Brezilya gibi bölgesel güçlerin, kendi bölgelerindeki gündemi belirlemeye yönelik nüfuzları artacak. Kaya gazının yaygınlaşmasıyla doğalgaz fiyatları dünya çapında daha düşük seviyelerde olacak. 2050'de dünya nüfusunun yaklaşık dörtte üçü şehirlerde yaşayacak.
ABD, 2030'a kadar enerjide kendi kendine yeterli hale gelecek. 2080 yılına kadar binek arabalarda artık akaryakıt kullanılmayacak. Dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi ise Hindistan olacak. Tüketimin ağırlığı Batı'dan Doğu'ya kayacak. Bir başka senaryo ise petrol ve doğalgaz fiyatlarının yükseldiği bir dünya üzerine. Bu ise yeni kaynakların ve teknolojik fırsatların kapısını açacak. Güneş enerjisinin küresel önemi daha çabuk kavranacak.

Türkiye, güneş enerjisiyle henüz tanışmadı. Sanırım bu yıl sonunda verilecek lisanslarla küçük de olsa ilk denemesini 2014 yılı sonunda göreceğiz. Ancak teknolojisi çok hızla gelişiyor ve maliyetleri giderek ucuzluyor. 10 yıllık bir süre içinde şehir ve kırsal alanlarda güneş panellerinden oluşan bölgeler
göreceğimize eminim.
Türkiye, enerji politikalarına bakıldığında dünya trendlerine uygun hareket ettiği söylenebilir. Enerjide neredeyse yüzde 50 oranında dışa bağımlı (doğalgaz nedeniyle) bir ülkenin iç kaynaklara yönelik mücadelesi devam ediyor. Türk ekonomisinin cari açık sorununun temelinde enerji yokluğu yer alıyor. Enerji ithalatımız yıllık 60 milyar dolarlara çıkıyor. Dün Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Ciner Grubu'nun 800 milyon dolar harcayarak devreye aldığı Silopi Termik Santralı'nın açılış töreninde, "İthal kömüre artık izin vermiyoruz. Üstelik bu yatırımla her yıl 150 milyon dolarlık doğalgazdan tasarruf sağlayacağız" demesi bilinçli bir devlet politikasının varlığına işaret. Özetle, geleceğini kurtarmak isteyenler için güneşe, rüzgâra, suya ve kömüre dayalı enerji yatırımları, vazgeçilmez bir devlet politikasıdır...

YAVUZ SEMERCİ
http://www.haberturk.com/yazarlar/yavuz-semerci/826283-gunes-1-numarali-enerji-kaynagi-oluyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder